Uzun süredir gündemde olan 7246 sayılı “Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 16.06.2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilerek yasalaşmış ve 24.06.2020 tarihli ve 31165 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Kanun, birleşme ve devralma işleri kararlarında uygulanacak “rekabetin önemli ölçüde azaltılması” testi, halihazırda uygulanan davranışsal tedbirlerin yanında yapısal tedbirlerin de alınabilmesi, “De Minimis” İstisnası ve Kurum uzmanlarının yerinde inceleme yetkilerinde çeşitli değişiklikler, ihlallerin araştırılma süreçleri olan önaraştırma ve soruşturma süreçlerinde taahhüt ve uzlaşma mekanizması gibi teşebbüsleri ilgilendiren yenilikler getirmektedir. İkincil mevzuatın oluşması ile netlik kazanması beklenen bu düzenlemelere baktığımızda öne çıkan hususlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Uzlaşma Mekanizması: Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği rekabet mevzuatlarında uygulanmakta olan Uzlaşma Mekanizması’ndaki en önemli unsur teşebbüsün ihlali kabul etmesidir. Uzlaşma süreci, ilgililerin taleplerinden sonra veya Kurum tarafından resen başlayabilir. Uzlaşma mekanizmasında teşebbüslere rekabet ihlallerinden dolayı verilecek ceza üzerinden yüzde 25’e kadar indirim hakkı sağlanabilecektir. Burada unutulmaması gereken nokta uzlaşan teşebbüsün ihlali kabul ettiği ve üst mahkemeler yoluyla itiraz hakkından feragat ettiğidir.
Taahhüt Mekanizması: Kurum’un rekabeti kısıtlama endişesi bulunan Birleşme ve Devralma işlemlerinde teşebbüslerden çeşitli taahhütlerde bulunmalarını isteyerek izinlerini bu şartlara bağladığı dosyalar bulunmaktadır. Yine aynı şekilde, rekabet ihlallerinin şekillendiği 4. ve 6. Maddeler için de taahhüt mekanizması işletilebilecektir. Bu sayede taahhütlerin kabul edilmesine bağlı olarak soruşturma sonlanabilecektir ve ceza uygulanmadan dosyanın kapanması mümkün hale gelebilecektir. Bu da teşebbüsler ve Kurum kaynaklarının verimli kullanımı açısından olumlu bir gelişme olarak görülebilir. Bu noktada, açık ve ağır ihlaller bu mekanizmaya dahil edilmemiştir.
Birleşme ve Devralmalar: Bilindiği üzere hakim durum yaratabilecek veya hakim durumunu daha da güçlendirebilecek birleşme ve devralma işlemleri yasaklanmış durumdaydı. Yapılan düzenleme ile bu iki koşula etkin rekabetin önemli ölçüde azaltılması koşulu da eklenmiştir. Bu durum tespiti de yapılacak test ile kontrol edilecektir. Bu durumda, birleşme ve devralma işlemleri için kapsamın biraz daha genişlediğinden bahsetmek mümkündür.
Davranışsal ve Yapısal Tedbirler: Kurum, rekabet ihlallerinin önlenmesi amacıyla teşebbüslere çeşitli davranışsal tedbirler getirebilmekteydi. (Örneğin teşebbüsler arası dikey ilişkilerde rekabet ihlaline neden olan bir sözleşme maddesinin Kurum tarafından sözleşmeden çıkartılması tedbiri bir davranışsal tedbir olarak gösterilebilir). Bu düzenleme ile Kurum, yapısal tedbirler de alabilecektir (teşebbüsün faaliyetlerinden bazılarını durdurması, hisselerinin bir kısmını üçüncü kişilere devretmesi yapısal tedbirlere örnek gösterilebilir). Kanun koyucunun bu tedbirleri eklemesindeki en büyük etkenin rekabet ihlallerinin kalıcı olarak ortadan kaldırılmasına çözüm aranması olduğu düşünülmektedir. Yapısal tedbirlerin, davranışsal tedbirlerin yetersiz kaldığı durumlarda kullanılacağı da yapılan yorumlar arasındadır.
De Minimis İstisnası: Esasen kapsamlı soruşturma süreçlerinden tasarrufu ve Kurum kaynaklarının en verimli şekilde kullanılmasını amaçlayan De Minimis İstisnası Avrupa Birliği’nde de kullanılmaktadır. Açık ve ağır ihlaller hariç olmak üzere (örneğin: bölge ve müşteri paylaşımı, fiyat tespiti, arz miktarının kısıtlanması) piyasada rekabeti kayda değer ölçüde kısıtlamayan rekabete aykırı davranışlar ile ilgili soruşturma başlatmama hakkı Kurum’a tanınmıştır.
Kurum Uzmanlarının Yerinde İnceleme Yetkisi: Bilindiği üzere Rekabet Kurumu uzmanları bilgi edinme amacıyla teşebbüslerde yerinde inceleme yapabilmektedirler. Yeni getirilen düzenleme ile yetki cümlesine koyu harfler ile belirtilen materyaller/medyalar da eklenmiştir. “Bu amaçla, teşebbüslerin veya teşebbüs birliklerinin defterlerini, fiziki ve elektronik ortam ile bilişim sistemlerinde tutulan her türlü verilerini ve belgelerini inceleyebilir, bunların kopyalarını ve fiziki örneklerini alabilir” şeklinde değiştirilmiştir. Gelişen teknolojiye ayak uydurmak amacıyla bir kapsam genişletmesi olarak düşünülse de halihazırda günümüzde gerçekleştirilen yerinde incelemelerde eklenen medyalar incelenmektedir. Son dönemlerde cep telefonlarının da incelendiği bilinmekle beraber WhatsApp yazışmaları soruşturma raporlarında delil olarak yer almaya başlamışlardır.
Sonuç olarak belirtmek gerekir ki, yeni kanun ile bazı maddelerde çok küçük ve güncel uygulamalarda etkisi hissedilmeyecek düzenlemeler yapılmışken, diğer maddelerde uygulamaları etkileyecek düzenlemeler yapılmıştır. Önümüzdeki dönemde ikincil mevzuatın gelişmesi ile uygulamaların ve teşebbüslerin sorumluluklarının ne şekilde değişeceği daha net görülebilecektir.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.